22 Mart 2011.Meşhur arkadaşım Cansu'ylayım yine.Taksim'de buluşmak için sözleştik.Saat 18.00 suları.Önce ben gittim Cansu da 15 dk sonra geldi.Siparişlerimizi vermiştik ve sonrasında koyu bir sohbete dalmıştık.O kadar koyuydu ki Cansu'nun bizim hararetli konuşmamız sırasında arkasından çalınan çantayı fark edememiştik bile...
15 Nisan 2011.Meşhur arkadaşım Cansu'dan bir telefon geldi.Saat 21.00 suları.Sera!Karakoldan aradılar kadını bulmuşlar teşhis edebilir misin?Tabiki ederim Cansu.
Dün gece işte tam böyle başladı.Karakoldan aramışlar bizde seve seve gittik biraz da heyecan vardı tabi.Hayatımızda böyle birşey için karakola gitmemiştik neticede.Neyse girdik içeri bizi kapıda bir sivil polis karşıladı.Adamla da daha önceden münasebetimiz vardı olayı ilk ihbar ettiğimizde ama her nedense adam bize o güveni veremedi.Yani ilgilenicez falan dedi ama böyle umursamaz tavırlarla.Adamın günahını almışız:) Neyse bizim polis önce bize cep telefonundan kadının resmini gösterdi.Ben de evet bu dedikten sonra bize dediği laf şuydu:Şimdi Ayten A. bu odada siz bir içeri girin önce bir bakın sonra da teşhis edeceksiniz.Biz Cansu'yla biraz panik olduk adam sakinleştirdi korkmayın ya sanki sivil polişmişiniz gibi çaktırmadan girin bakın birşey olmaz dedi bizde bir havalara girdik Cansu'yla.Kadıı inceledik 'çaktırmadan' odadan çıktık evet bu diyoruz adama.Adam da tamam şimdi sizin dışınız da da teşhis yapacak 2 kişi daha var onları bekliyoruz geldikleri zaman hepinizi üst kata alıcaz 2 dakika sürecek zaten dedi.Biz de inanmıştık!
Aradan yarım saat geçti kadın memur birşey ikram edelim diye sordu biz de birşey istemedik şimdi 10 dk sonra zaten işimiz bitecek diye cici kızlık yaptık.Az bir süre sonra teşhisi yapacak 3. kişi geldi. 3ümüz kadını konuşuyoruz tabi doğal olarak.Tam muhabbete dalmışken başka bir polis memuru geldi ve aynen şöyle dedi: Ayten A.'nın yanına onun yaşlarında onun boyunda ve onun kilosunda 2 3 bayan daha arıyoruz şu an o bayanları bulduktan sonra sizi teşhise alıcaz yani en az yarım saat daha işimiz var dedi.Biz o sırada kıllanmaya başladık Cansu'yla.Çünkü arkadaşlarımız bizi bekliyor ve birbirlerini tanımıyorlardı.Yani güya biz tanıştırcaktık onları.Neyse aradan yarım saat geçtikten sonra içeri 3 tane kadın girdi.Ama gençtiler böyle çıtı pıtı kızlar.Sizde mi teşhise geldiniz dedi Cansu yok dediler.E neden geldiniz dedim size yardım etmek için dedi.Biz Cansu'yla birbirimize baktık.Neler olduğunu anlamaya çalışıyorduk.Sonra öteki polis geldi ve kadınlara siz gidebilirsiniz dedi.Meğersem bu kadınları Ayten A. ile birlikte teşhis için koyucaklardı .Ama kadınlar ne yaşlıydı ne de Ayten ile aralarında başka bir benzerlik vardı.Yani bu polisler de ne yaptıklarını tam olarak bilmiyorlardı.
Cansu'yla sinir katsayılarımız yükselmeye başlamıştı.Bir yandan benim arkadaşlarım bir yandan da Cansu'nun arkadaşları hadi nerde kaldınız diye bizi sıkıştırıyorlardı.O sırada ben kalktım nası bi cesaretse adamlara diklendim biraz ne bu böyle kimsenin kimseden haberi yok kaç saattir burda bekliyoruz bizim de gitmemiz lazım artık dedim.Adam demesin mi siz gidin biz sizi arayınca yine gelirsiniz nasılsa buraya yakın bir yere gidiceksiniz diye!(Ben demiştim adama ... adlı mekana gidicez diye) biz tam koşar adımlarla çıkarken bir anda polisler Ayten tarzında 2 kadınla çıkıverdiler karşımıza
Biz de haydaaaaa diyerek geri donduk.Ha bu arada saat 23.55. Yani 2 buçuk saat olmuş orda bekleyeli!Neyse sonra üst kata çıktık.Burdan sonrası tam da filmlerdeki gibiydi:)
Bizi içeri aldılar.Kamerayı açtılar.Kameranın önünde Cansu vardı çünkü şikayetçi olan oydu bende kameranın arkasında olan biteni izliyordum.Kayıt başladı;
Komiser: Cansu İ. siz misiniz?
Cansu: Evet.
Komiser: 22 Mart 2011 tarihinde xxx adlı restoranda çantanızı çalan kişi bu şahıslardan biri mi?
C: Evet.
K: Kaç numara?
C: Şu 3 numara!
K :Emin misiniz?
C: Kesinlikle eminim.
...
İşte böyleeee...Artık bunu da yaşamadık demeyiz sevgili arkadaşım Cansu:))
NOT:Saat 10 buçukta en geç orda olun diyerek herkesi toplayıp ve aralarına yaklaşık 4 saat sonra katıldığımız arkadaşlarımızdan çok çok özür diliyorum.
